blob-article
Iyengar, Light On Life - Hayata Işık kitabının giriş bölümünde “Benim Yoga Yolculuğum” başlığıyla kendi hikâyesini paylaşır. İnsanların yoga pozlarını uygulamaya başlamalarının genellikle fiziksel sebepleri olduğunu ve çok az insanın bu yola spiritüel niyetlerle çıktığını söyleyen Iyengar da yoga asana’larına bedensel sağlığına kavuşmak amacıyla başlar.

Annesi Sheshamma, Iyengar’a hamileyken Hindistan’ı da etkisi altına alan büyük grip salgınına yakalanır ve Iyengar dünyaya hastalıklı bir bebek olarak gelir. Çocukluğunda sıtma nöbetleri, tifo ve tiberküloz gibi birçok rahatsızlık geçiren Iyengar’ın ruh hali de oldukça karamsardır. Ablası, ünlü bir alim ve yoga okulu sahibi olan Sri T. Krishnamacharya ile evlenince Iyengar’ın yoga yolculuğu da başlar. Krishnamacharya, Iyengar’a güçlenmesi ve sağlıklı bir bedene kavuşabilmesi için bir yoga pratiği akışı önerir. Çalışkan bir öğrenci olan Iyegar, eniştesinin yoga okulunda görev almaya başlar. Sarayla ve sarayın misafirleriyle de bu öğretiyi paylaşmaya başlayan Iyengar, on sekiz yaşına geldiğinde yoga öğretisini yayma göreviyle Hindistan’ın en büyük şehirlerinden olan Pune’a gönderilir. Bu yolculuk ilerleyen zamanlarda Avrupa ve Amerika’ya kadar uzanır.
İyileşmek ve sağlıklı bir vücuda kavuşmak amacıyla yoga asana’larını uygulamaya başlayan Iyengar bugün dünyanın en tanınan yoga eğitmenidir.
Iyengar yoganın kendisindeki karşılığı hakkında şöyle der:
“…yoganın bedenime olduğu kadar aklıma ve yüreğime de büyük faydaları olduğunu görebiliyordum. Beni kurtaran ve ayağa kaldıran bu büyük öğretiye duyduğum minneti ne kadar anlatsam az kalır.”
Eğer istersen sen de #benimyogayolculuğum etiketiyle bizimle kendi yoga yolculuğunu paylaşabilir ve yoga pratiğini düzenli hale getirmek isteyenlere ilham olabilirsin.
Ece Örken